top of page

Ölüm Meleği Josef Mengele


Tarih 21 Haziran 1985’i gösterdiğinde Amerikalı, Brezilyalı ve Batı Alman adli tıp bilim insanları, Brezilya'da bulunan bir iskeletin Nazi doktor Josef Mengele'ye ait olduğunu belirledi.

 

İkinci Dünya Savaşı tarihteki en uzun, kanlı ve sonucu ne olursa olsun milletlerin acı içerisinde yıkımı ile hatırlanacak olan acımasız olaylar bütünüdür. Dünya, savaş meydanlarındaki mücadeleden öte sivil halkın şehirlerde, toplama kamplarında, cephe yakınlarında ya da deneylerde kurban edildiği bir yer haline gelmişti. Yeryüzü o dönemde savaş teknolojilerini geliştirmek adına deneylerde toplu katliamların yapıldığı bir laboratuardı. Bunların mimari ise Nazi Almanyası idi. Savaşın başından itibaren doktorları ve bilim insanları, Alman askerlerinin nasıl biyonik insanlar haline getirebilecekleri konusunda çalışmalar yaparken saf Germen ırkını yaratmak ya da araştırmak adına milyonlarca insanı katlettiler.

 

Bu bilim insanlarının çoğu savaş sonrasında dünyanın çeşitli bölgelerine kaçtılar ve izlerini kaybettirdiler. Maalesef en ünlüleri ise yaptığı çalışmalar sırasında yaklaşık 2 milyon insanın ölümünden sorumlu olan ve lakabı ise ölüm meleği olan Josef Mengele idi.

 

Mengele'nin babası Bavyera’nın Günzburg köyünde tarım makinaları üreten Firma Karl Mengele & Söhne şirketinin kurucusuydu. Mengele 1920'lerde Münih'te felsefe okudu ve ırkçı ideolojinin etkisi altına girdi. Alfred Rosenberg ve ardından Frankfurt am Main  Üniversitesi'nde tıp diploması aldı . 1934 yılında bir Kalıtsal Biyoloji üzerine yeni kurulan Enstitüde Irk Hijyen araştırma personeli olarak katıldı ve sağlık memuru olarak görev yaptı. Ateşli bir ırkçı oluşu ve hırsı sayesinde 1943 yılında Heinrich Himmler tarafından Birkenau'da başhekim olarak atandı.

 

Auschwitz'deki toplama kampında, kendisi ve yardımcıları, toplama kampına zorla getirilen yahudileri özel olarak seçip Alman ırkı için doğurganlığı artırmanın yollarını ararken, mahkumlar üzerinde tıbbi deneyleri bizzat yaptı ve denetledi. Auschwitz'de kaldığı süre boyunca, oradaki tek doktor Josef Mengele değildi. Kendisi gibi yaklaşık 30 doktor daha görev yapıyordu. Mengele kamptaki en yüksek rütbeli subay olarak biliniyordu. Mengele, akıl hocası Verschuer aracılığıyla tıbbi araştırmalar için ikizleri kullanmakla ilgilenmeye başladı. Verschuer, çeşitli hastalıkların genetik kökenlerinin izini sürmek için tek yumurta ikizleri ve çift yumurta ikizleriyle yaptığı deneylerle ünlüydü. 1930'larda, ikiz araştırması, insan kalıtım ve çevre faktörlerini tartmak için ideal bir araç olarak görülüyordu. Mengele ve akıl hocası, 1930'lar boyunca ikizleri denek olarak kullanan bir dizi meşru araştırma protokolü gerçekleştirmişti.

 

Şimdi, Auschwitz'de, kampa gelen insanları zalimce sakatlamak veya öldürmek için tam yetkiye sahip olan Mengele, çoğu çocuk olan yahudi ve Roman ikizlerle çok çeşitli acı verici ve genellikle ölümcül deneyler yaptı. Cüceler ve İkizler üzerinde yaptığı deneyler yaklaşık 2 bin insanın ölümüyle sonuçlandı. Toplama kampında göz irisi üzerine dehşetli çalışmalar yaptı. Ari ırktan olduğu tespit edilen fakat göz rengi mavi olmayanların göz rengini değişirtirmek adına elde ettiği sıvıları mahkumların gözlerine enjekte diyordu.

Körlük ya da ölümle noktalanan deneylerde binlerce insanın hayatı ile oynanmıştı. SS subaylarının dayanıklıklarını arttırmak maksadı ile yaptığı deneylerde paraşütle atlayan bir askerin ne kadar basınca dayanabileceği konusunda mahkumları basınç odasına sokup iç organları patlayıncaya kadar basınca maruz bırakırken, kutup bölgesinde görev yapan askerlerin soğuğa karşı dayanma sürelerini arttırmak için gene mahkumları buz dolu küvetlere sokup ölene kadar bekletiyorlardı. Ayrıca, fiziksel tuhaflıkların belgelenmesi ve doku örneklerinin ve vücut parçalarının toplanması ve toplanması yoluyla yahudi ve "çingene" kanının ırksal olarak  "yozlaşmasını" göstermeye çalıştı. "Test deneklerinin" çoğu, deney sonucunda öldü ya da otopsiyi kolaylaştırmak için öldürüldü. Bunlar gibi yüzlerce dayanılmaz araştırma sayesinde toplama kampında deney adı altında binlerce insanı katliamından sorumlu insandı Mengele.

 

 Alman ordusunun yenilgisinin yaklaştığını hisseden Mengele, Ocak 1945 te kamptan kaçtı ve tahliye edilene kadar Gros Rosen toplama kampında zamanını geçirdi. Daha sonra Sovyet güçleri tarafından yakalanmamak için batıya doğru yol aldı. Savaş sonrası dönemde ise ABD gözetimindeydi. Mengele'nin adının zaten aranan savaş suçluları listesinde olduğundan habersiz olan ABD'li yetkililer onu çabucak serbest bıraktı. Mengele, 1945 yazından 1949 baharına kadar sahte belgeler kullanarak Bavyera Rosenheim yakınlarında bir çiftlik işçisi olarak çalıştı. Zengin olan ailesi Güney Amerika'ya kaçmasına yardım etti ve sonrasında Arjantin’e yerleşti. Mengele’nin suçları savaş sonrası kurulan mahkemelerce belgelenip kabul edildi. Ve 1960 yılında Batı Alman makamları tarafından Arjantin’den iade süreci başlatıldı. Bu durumun haberini alan doktor önce Paraguay’a sonra Brezilya’ya giderek yaşamının sonuna kadar orada yaşadı. Sağlığı bozulan Mengele, 7 Şubat 1979'da Brezilya'nın Bertioga yakınlarındaki bir tatil beldesinde yüzerken felç geçirdi ve boğuldu. “Wolfgang Gerhard” sahte bir isimle Sao Pãolo'nun bir banliyösüne gömüldü. 1985 yılında Alman polisi, Mengele'nin Günzburg'daki bir aile dostundan yakın zamanda el koydukları kanıtlar üzerinde çalışarak Mengele'nin mezarını buldu ve cesedini çıkardı. Brezilyalı adli tıp uzmanları daha sonra kalıntıların Josef Mengele olduğunu kesin olarak belirledi.

 

Binlerce insanın deneylerde yok edilmesi 2 milyon insanın ise toplama kamplarında birinci derecede ölümünden sorumlu olan Mengele için sanırım “Ölüm Meleği” diye tanımlamak en doğru tabirdi sanırım. Savaş sonrası kurulan Nünberg mahkemeleri maalesef gerçekten savaş suçlularının tamamını tespit edemediği gibi yakalama ve cezalandırma sürecinde çok başarılı olamamıştı.

 

Dünyanın değişmez kaderi sanırım, politikacılar ve deliler savaşı çıkarır, askerler savaşır, masumlar ölür.



37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sor Bana Pişmanmıyım?

Başlangıç; Hz İsa’nın yanına zina yaptığı iddia edilen bir kadın getirilir. Toplum kadının suçlarını kabul edip idam edilmesini ister....

Comments


bottom of page