top of page

Tarihe not düşmüş 4 ikonik fotoğraf..

cokgezenhk

Fotoğrafın hayatımızdaki en özel şeylerden birisi olmasının sebebi zamansız oluşudur. Fotoğraf, içinde bulunduğu zaman ve mekandan bağımsız olarak izleyiciye bir deneyim yaşatıyor. Anı gösterirken aynı zamanda tarihi anlatan, tarihi gösterirken aynı zamanda hayatlarımızı ve dünyamızı belgelendirmeye yarayan muhteşem bir araç bence. Üstad Ara Güler’in şu sözü ile fotoğraf ve tarih ilişkisini çok güzel anlatır. ‘’Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zaptediyorsun. Bir makina ile tarihi durduruyorsun.’’

Benim açımdan özellikle 1920 -1990 arası dünya üzerinde çekilmiş fotoğrafların çok anlamı var. Belki yaşanan olaylar belki fotoğrafçıların bakış açıları ya da mekanlar. Sonuç ne olursa olsun hikayesi olan ve bu hikayelere bakıp hatırlayacağımız görsel bir tarih.Bugün sizlere tarihe geçmiş olan 4 ikonik fotoğrafı ve hikayesini paylaşmak istiyorum.

‘’Sanatında en çok hayran olduğum şey, evrenselliğin. Tek kelime etmiyorsun, yine de dünya seni anlıyor’’

‘’Doğru, ama şöhretin daha da büyük: kimse ne dediğini anlamadığında dünya sana hayran kalıyor!’’

Bu sözler büyük bir bilim insanı ile o çağın en büyük komedyeni arasındaki unutulmaz sohbetin bir parçasıydı. Fotoğraf Ocak 1931'de City of Lights galasında Albert Einstein Charlie Chaplin ile tanıştığında çekildi. O yıllarda henüz Alman vatandaşı olan ve seyahat dolayısı ile Amerika’da bulunan Einstein büyük bir Chaplin hayranı idi ve bir gün onunla tanışmak istediğini söylediği için bu galaya davet edilmişti.

Yaşamış olduğu dönem dahil olmak üzere hala dünyanın en ikonik figürlerinden biridir Marilyn Monroe. Kısa yaşam öyküsü sanat ve özel yaşamı hep tartışma konusu olmuş ve sırlarıyla ölmüştür. Fotoğrafımızın hikayesine ve çekilme sebebi ise Marilyn Monroe'nun 1951'de bir partide açık kırmızı bir elbise giymesi ve yayınlanan fotoğrafın çok sert eleştiriler almasıdır. Bir köşe yazarı yazısında yıldızın "ucuz ve bayağı" göründüğünü ve patates çuvalında daha düzgün görüneceğini ve hatta "Ucuz bir şeyler, mesela bir patates çuvalı geçirse sırtına o zaman gerçek yüzünü görüp hepimiz rahatlayacağız." şeklinde konuşarak onu aşağılamaya çalıştı. Aptal sarışın tiplemesi ile ünlü olmuş Marilyn bu kaba sözleri kendi eğlenceli üslubu ile ele aldı ve şeytani mizah anlayışıyla karşılık verdi. Stüdyoda çuval ile onlarca fotoğraf çektiren yıldız, patates çuvalının bile onu muhteşem görünmesini engelleyemeyeceği bütün dünyaya ilan etmiş oldu.

Budist rahip Thich Quang Duc (Thích Quảng Đức), Güney Vietnam hükümetinin Budist dinine uyguladığı baskı politikalarına karşı protestosu olarak kendini alenen yaktı ve kendini yaktı. Bu olay büyük bir huzursuzluk yarattı ve Amerikan başkanı John F. Kennedy’nin Vietnam politikasının daha da sertleşmesine yol açtığı iddia edilmişti. Fotoğraf, 11 Haziran 1963'te Vietnam, Saygon'da Malcolm Browne'ın objektifinden çekilmiş. Rahatsız edici olduğu kadar ölümsüz bir kare. 30 yıl boyunca New York Times’ın savaş muhabirliğini yapan Brown hayatını savaş bölgelerinde geçirdi. Çektiği fotoğraflar yüzünden birçok ülkeden sınırdışı edildi.

Sınır polisi Conrad Schumann ,15 Ağustos 1961 günü öğleden sonra Bernauer ve Ruppiner Straße'nin köşesindeki dikenli tel rulolarının üzerinden atladığında 19 yaşındaydı. 13 Ağustos 1961'de sınırı kapatmak için duvar inşasına başladığında, birliği Bernauer Straße'deki sektör sınırında görevlendirildi. Orada görev yaparken Conrad Schumann kaçma kararı aldı. Göreve başladıktan sonra çevresini kontrol etti ve kimse bakmadığında, dikenli tellere biraz bastırdı ve Batı Berlin tarafında duran fotoğrafçılara bir işaret verdi. Fotoğrafçılar genç sınır polisinin kaçma planını anladılar ve o tarafa doğru yöneldiler. Batı Berlin polisi arabasını dikenli tellerden birkaç metre uzağa yerleştirdi ve arka kapıyı açık bıraktı. Tüfeğini ağırlık yapmaması için bırakan Schuman koşarak 80 cm yüksekliğindeki dikenli tellerin üzerinden atladı ve Batı Alman polisi tarafından araba ile sınırdan hızla uzaklaştırıldı.1988 yılına kadar Batı Almanya’da özgürce yaşayan Conrad Schumann kaçışından asla pişman olmadığını söylemiştir. Fakat aynı tarihte bilinmeyen bir sebeple hayatına son vermiştir. Bu ölümsüz anı fotoğraflayan ve hatta kısa bir süre video kaydını alan ise Fotoğrafçı Peter Leibing idi. Hamburg’da bir fotoğraf ajansında çalışan ve bu olaydan önce kaçışın ihbarını alan fotoğrafçı bütün gün orada beklemiş ve sabrının karşılığını bu ikonik fotoğrafı çekerek almıştır.Yılın fotoğrafı ve fotoğrafçısı ödülünü alan Leibing emekli olana kadar polis muhabiri olarak çalışmıştır.


Bu yazı kisakisa.com sitesinde yayınlanmıştır.






82 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sor Bana Pişmanmıyım?

Başlangıç; Hz İsa’nın yanına zina yaptığı iddia edilen bir kadın getirilir. Toplum kadının suçlarını kabul edip idam edilmesini ister....

תגובה אחת


gulercok
27 ביולי 2021

Çok güzel bir yazı ellerine sağlık.

לייק
bottom of page