top of page

Stadyumlar ve hikayeleri

cokgezenhk

Futbol taraflı tarafsız dünyada büyük bir kesimin en özel tutkularının başlarında geliyor. Mısır yazıtlarında tasvirlerde ya da MÖ 2500 yılında Çin’de oynandığı kabul edilse de 1841 yılında İngiltere’de Futbol topunun tam bir küre olarak kabul edilmesi dönüm noktası olmuştu.1848 yılına gelindiğinde ise Cambridge kuralları” adı altında futbol kuralları toplanmış ve bu kurallarla ilk futbol maçı Cambridge’de öğrenciler arasında ilk futbol maçının oynanması ile resmiyete kavuşmuştu. Yıllar geçtikçe oyuncuların artması liglerin kurulması rekabetin daha büyük noktalara taşınması bu sporu seyreden izleyici sayısının inanılmaz boyutlara ulaşmasını sağladı. Seyircilerin daha büyük ve daha konforlu alanları tercih etmek istemeleri ise binlerce yıldan beri gladyatörlerin ya da sporcuların mücadele verdikleri stadionların evrilerek futbol için stadyumlar haline gelmesine yol açtı. Daha önce bir belgesel projesi için araştırmasını yaptığım futbolun mabetlerini yazı olarak sizlere aktarmak istedim. Hikayeleri olan yapılardır stadyumlar. Oynayan takımlar, müsabakalar, yaşanan olaylar mutlaka bu hikayeleri besleyen unsurlardır fakat futbol sadece futbol değildir. Stadyumlarda sadece beton yığını yerler değildir. İlginç stadyumlara ve hikayelerine bir bakalım.

Önce dünyanın en eski stadyumlarından başlamak lazım. İngiltere'nin Yorkshire kentinde kurulan Hallam FC`nin maçlarını oynadığı Sandygate Road, 1804 yılında açıldı. Sandygate Road, Guinness Rekorlar Kitabı`na "Dünyanın en eski stadı" olarak girdi. Bir diğer stadyum ise İngiltere`de 1855 yılında kurulan Bramall Lane Stadyumu hala profesyonel futbol maçlarına ev sahipliği yapan dünyanın en eski stadyumu olarak kabul ediliyor. Ülkemize gelecek olursak, Vefa stadyumu olarak bilinen yapının bulunduğu alandaki ilk futbol sahası, Osmanlı döneminde ‘Çukurbostan’ olarak adlandırılan ve Bizans döneminden kalma açık sarnıçların birinin üzerinde 1926 yılında kurulmuştur. Bu sarnıcın ismi "Aetius" olarak bilinmekteydi. Osmanlı döneminde kullanılmayan sarnıcın yan duvarları çökmüş ve metruk bir hal almıştır. Sonrasında ise bostan olarak kullanılan alan, halk arasında ‘Çukurbostan’ ismi ile anılmaktaydı. İngiltere’de ise kendi taraftarları dışında bütün ülkenin nefret ettiği bir kulüp var ismi ise Millwall. Özellikle West Ham taraftarları ile yaptıkları ölümlü çatışmalar ve ırkçı yaklaşımları ülke genelinde nefret edilmelerini sağladı. Stadyumları ise 1993 yılına kadar Old Den stadyumu iken sonrasında yeniden yapılan New Den stadyumunda oynamaya başladılar. En ilginç olay ise stadın altındaki publardan açılan gizli kapılardan içeriye cezalı taraftarları sokabilmeleri olsa gerek bu belalı takımın.

Bolivya’da bulunan Estadio Hernando Siles stadyumu baş döndürücü bir özelliğe sahip. Deniz seviyesinden yaklaşık 3,637m üzerinde bulunan Estadio Hernando Siles, dünyanın en yüksek konumdaki stadyumlarından biri. 2013 yılında Messi’li Arjantin milli takımı bu stadyumda nefes yetmezliğinden doğru düzgün futbol oynayamamış ve kalesinde 6 gol görmüştü.

Amerika’da bulunan Frontier Field stadyumu ise paranormal olayları ile ünlü. Red Wings takımının stadı olan yapıda çalışan işçilerden biri 1995 yılında stadyum inşa edilirken insan kemiklerin keşfedildiğini anlattı. Bu keşif, stadyumun perili olduğu söylentileriyle birleştiğinde, araştırmacılar göreve çağrıldı. Rochester’ da paranormal araştırmacı olarak çalışan Joe Burkhardt ve medyum Cindy Lee yapıyı gezdi ve çeşitli hayaletlerle karşılaştı. Burkhardt biraz daha korkutucu şeyler keşfettiğini söylerken, Lee ise dost canlısı görüntülerle karşılaştığını söyledi.


Azerbaycan'ın Bakü kentindeki milli stadyuma isim verme söz konusu olduğunda Sovyetler birliği dağılmadan önce Rus liderler Joseph Stalin ve Vladimir Lenin geçmişte bu özel onuru stadın üzerinde isimleriyle taşıdılar, ancak Azerbaycan makamları Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Eski Rus tarzından uzaklaşma girişiminde bulunarak ona yerel kahramanlarından adını koymaya karar verdiler. Maalesef Azerbaycan futbol tarihinde bu onura yükselecek kadar önemli biri olmadığı için 1966 yılında oynanan meşhur İngiltere Almanya finalinin o dönemki Azeri kökenli Rus yan hakemi olan Tofiq Bahramov'un adını stada verdiler.


Sisi ve ye yağmuru ile ünlü olan İngiltere’de Chelsea takımının stadyumu olan Stamford Bridge 1937 yılında ilginç bir olaya sahne oldu. Bir Noel Günü'nde, Stamford Bridge'de Chelsea'ye karşı oynanan maçta gerçekleşen olayın kahramanı Charlton kalecisi Bartram’dı. 1-1'lik skorla devam eden maç yoğun sis nedeniyle 61. dakikada iptal edilmek zorunda kaldı. Sis o kadar yoğundu ki sahada göz gözü görmüyordu. Hakem maçı iptal ettiğinde sahada bu olayı bilmeyen ve göremeyen tek insan ise Charlton kalecisiydi. Yıllar sonra otobiyografisinde bu olayı şöyle anlatacaktı. Maçın ikinci yarısında oyunun kontrolü bizdeydi. Chelsea'nin kendi yarı sahasına sıkıştığını bildiğim için mutlu bir şekilde kale çizgimde bir aşağı bir yukarı dolaştım. Ayaklarımı ısınmak için yere vuruyordum. Fakat topu filelere gönderemiyorduk. Ceza sahasının kenarına doğru birkaç adım attım, dikkatle baktım. Her dakika daha da koyulaşan karanlıktan hiçbir şey göremiyordum.

Uzun bir süre sonra sis perdesinden bir figür çıktı önümde. Bu bir polisti ve bana inanılmaz bir şekilde bakarak 'Burada ne işin var?' "Oyun 15 dakika önce durduruldu. Saha tamamen boş." dedi. Ben soyunma odasına doğru el yordamıyla gittiğimde, Charlton takımının geri kalanı çoktan banyodan çıkmış ve kıyafetlerini giymişlerdi. Ortalık kahkalarla yıkıldı ve uzunca bir zaman benimle dalga geçildi.

Slovakyalı Minnows Tatran Cierny Balog' takımının stadında ise taraftarları oyun görüşünü etkileyecek kadar hareketli bir durum söz konusu. Ana tribün saha ile Cierny Hron Demiryolu hattı ile ayrılmıştır. Bunun sonucunda siz maçı izlerken bir anda bir buharlı tren çıkıp önünüzden geçebilir.




Simon Kuper kitabında ‘Futbol asla sadece Futbol değildir’ demişti. Bütün bu olaylar bütününde stadyumlar var olduğu müddetçe, hem fiziki şartları hem de içinde yaşanılan olaylar ile Futbolun en önemli unsurları olacağı kesin dostlar.

15 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sor Bana Pişmanmıyım?

Başlangıç; Hz İsa’nın yanına zina yaptığı iddia edilen bir kadın getirilir. Toplum kadının suçlarını kabul edip idam edilmesini ister....

Comments


bottom of page