top of page

Kripto Para ve Poyeis Prensi

cokgezenhk

Türkiye'de kripto para borsası ve gündemi 10 gündür Thodex'in kurucusu ve yöneticisi Faruk Fatih Özer'in yaklaşık 2 milyar dolarla yurtdışına kaçtığı iddiaları meşgul etmekte. Kripto para ve üzerine oynanan oyunlar o kadar büyükki artık devletler çok daha sağlam kontrol mekanizmaları geliştirmek üzerine geçte olsa çalışmalar yapıyorlar. Ülkemiz bu tür konularda dünyada ilginç olayları ile kendinden söz ettirmesini bilir. 70'li yıllarda Osman Ziya Sülün başta kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları, tramvaylar ve hatta Boğaz Köprüsü olmak üzere birçok kamu malını ve tarihi eseri halka satarak ya da kiraya vererek büyük paralar kazanmıştı. Banker Kastelli’den saadet zincirine, tropikal adada devre mülk satmaktan Çiftlikbank soygununa kadar onlarca dolandırıcılık hikayesine ev sahipliği yapan bir ülkede bu işlere kanıp yatırım yapan oldukça ilginç bir insan profillerine sahibiz.

Dünyada üzerinde binlerce örneği vardır dolandırıcılığın, ama kitaplara geçmiş bir hikaye vardırki konu içinde ilkler arasında ve yapılan işlerin kurnazlığından dolandırıcılık ve ikna yöntemleri arasında psikolojik olarak tarihinin mihenk taşlarından biridir. Gregor MacGregor 24 Aralık 1786'da güçlü bir geleneğe sahip olan MacGregor klanında doğdu. Genç MacGregor, on altı yaşına geldiğinde, Napolyon Savaşları'nın patlak vermesi sonucu İngiliz Ordusu'na katıldı. 57. alayda görev yapan genç asker eline gelen bütün şansları doğru kullanıp, sadece bir yıl sonra teğmenliğe terfi etti.

Haziran 1805'te, aynı zamanda bir kraliyet donanması amiralinin kızı olan, iyi bağlantıları olan varlıklı bir kadın olan Maria Bowater ile evlendi. Evlendikten sonra alayına yeniden katıldı. Yedi yıllık zorunlu hizmetini yapıp terfi prosedürünü takip etmek yerine kaptan rütbesini rüşvet vererek aldı. (bu ona 900 sterline mal olacaktı) Sonraki dört yıl boyunca 1809'a kadar Cebelitarık'ta görev yaptı. MacGregor kıdemli bir memurla yaşadığı anlaşmazlık büyüyünce emekli olma talebinde bulundu ve Mayıs 1810'da ordudan emekli oldu, karısının yanına döndü ve Edinburgh'a taşındı. Fakat İngiltere’de işler istediği gibi gitmedi. MacGregor kendisini sir olarak tanıtıp cemiyet içinde yer almak istiyordu. Eşinin ani ölümü sonrasında mirastan pay alamadığı gibi toplum tarafından dışlandı. Askerlikten ayrılma biçimi hoş olmadığı için görevine geri dönemedi.

Bu kritik anda MacGregor'un çıkarları Latin Amerika'ya döndü. Her zaman bir fırsatı değerlendiren MacGregor, Venezuela devrimcilerinden General Francisco de yanına gitmeye karar verdi. İskoçya’daki malikanesini satarak, 1812 Nisan'ında Venezuela'ya yelken açtı. Generale kendisini kendisini "Sir Gregor" olarak tanıtmayı seçti ve çalışmalarını General Miranda' ya sundu. Bu yeni gelen yabancının İngiliz Ordusundan geldiğini ve ünlü 57. Alay’da görev yaptığını bilen Miranda teklifini hemen kabul etti. Başka bir ülkenin ordusunda çalışmaya başlayan MacGregor böylece albay rütbesini aldı ve bir süvari taburunun başına getirildi. MacGregor, sadece otuz yaşındayken Süvari Komutanı, ardından Tugay Komutanı ve son olarak Venezuela Ordusu ve Yeni Granada Tümen Komutanı olarak kariyerinde inanılmaz bir hızla yükseldi. Venezuela'da şöhretinin zirvesinde iken, ünlü devrimci Simón Bolívar'ın kuzeni ve önemli bir ailenin varisi olan Doña Josefa Antonia Andrea Aristeguieta y Lovera ile evlendi. Bu tarihten itibaren Mc Gregor’un hayatı savaşlar ve çatışmalar içinde geçti. Cumhuriyetçiler ve kralcılar arasında hapis düşen General Miranda gibi olmak yerine yükselişine devam etti ve maceradan maceraya koştu. Tarih 1821 yılını gösterirken karısı ile birlikte İngiltere topraklarına geri döndüler.

MacGregor kendisini bu sefer Honduras Körfezi'ndeki bağımsız bir ulus olan Cazique / Poyais Prensi olara tanıttı. Olmayan ülkesi için hemen kapsamlı bir altyapı projesine girişti. Cenneti andıran, yeni iş olanakları sunan, yılda üç kere ürün veren arazileri ve bol bol suyu bulunan yeni bir ülke için yeni yerleşimcilere ve yatırımcılara ihtiyaç duyuyordu. Londra, Edinburgh ve Glasgow'dan ona inanan sömürgecileri baştan çıkardı, hisseleri sattı ve kasasındaki parayı bir yılda 200.000 Sterline yükseltti. Satış konuşması o kadar etkiliydi ki onu desteklemek için, Poyais'de yeni bir hayata ilgi gösterenleri cezbeden kapsamlı bir rehber kitap yayınladı. Örneğin gazetelerde röportajlarını yayımlatmış, Poyais’e yerleşmenin ya da yapılacak yatırımların kazançlarından söz etmişti. Daha fazla ikna edilmeye ihtiyaç duyanlara, küçük bir adada yaşamın nimetlerini anlatan bir kitabı okumalarını tavsiye ediyordu (onu yazan ise Thomas Strangeways, idi yani MacGregor’un kendisiydi). Bu broşürde adada kaçırılmaması gereken fırsatlardan söz ediliyordu elbette. Ayrıca, 1822 sonbaharında yaklaşık yetmiş kişiyi işe alarak bir Poyais elçisi atayacak kadar ileri gitti. Planı daha da meşru hale getirmek için, pek çok saygın profesyonel de dahil olmak üzere, şüphesiz kurbanlarına alternatif toprak seçenekleri verildi. Pound sterlinini Poyais dolarına çevirme kararını almış ve bizzat bu parayı bastırmıştır. MacGregor insanların duymak isteyeceği şeyleri bir uzman ağzıyla anlatmasını biliyordu. Bu her zaman en büyük taktiği olmuştu. 'Bakın bu fırsatı kimse vermez.', 'Bu yatırımla başkalarına örnek olacaksınız.', 'Bu fırsat her zaman ele geçmez.', 'Dr. Strangeways bu konuda otoritedir; bana güvenmiyorsanız ona güvenin.'


Bu yazı kisakisa.com 'da yayınlanmıştır.



3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sor Bana Pişmanmıyım?

Başlangıç; Hz İsa’nın yanına zina yaptığı iddia edilen bir kadın getirilir. Toplum kadının suçlarını kabul edip idam edilmesini ister....

Comments


bottom of page