Paulo Coelho 'Sadece güneşli günlerde yürürseniz, hedefinize asla varamazsınız' demiş.
O zaman yağmurluklarımızı, botlarımızı fotoğraf makinelerimizi hazırlayıp Karadeniz'in en son noktasına doğru gidiyoruz. Bölgenin en doğu kısmında yer alan Artvin'i görmeden ve yaşamadan Karadeniz bitmiş sayılmaz.
Artvin keskin çizgiler ile diğer Karadeniz kentlerinden daha farklı olduğunu insana hemen hissettiriyor. Kuzeydoğusunda Gürcistan Doğusunda, Ardahan ili, güneyinde Erzurum ili ve batısında Rize ile çevrenlenmiş olan bu kent bir gezgini coğrafi ve tarihsel açıdan doyuracak her türlü donanıma sahiptir.
Bölgede hissedeceğiniz ilk şey engebeli arazi yapısı ve birden çok iklimin aynı anda yaşanmasıdır. Karadeniz'e kıyı olan noktalar daha ılımanken yukarı kısımlara çıkıldıkça karasal iklimin sert yüzü karşınıza çıkacaktır. Kentin Topraklarının %55'i ormanlarla kaplıdır. Bu noktada karşınıza çıkacak yeşilin her tonunu her mevsim ayrı güzellikte yaşıyor insan burada.
Artvin'den yaklaşık 35 km uzaklıkta ünlü Cankurtaran geçidini geçtikten sonra Borçka'ya varıyoruz. İlçe merkezinde rafting meraklılarının çok iyi bildiği Çoruh nehri geçmekte. Güneyinde sınır komşusu olarak Gürcistan bulunan ilçede nüfusu çoğunluğu Müslüman Gürcü'dür, bu halkın yanı sıra Lazlar, Hemşinliler ve Kıpçak Türkleri' de yüzyıllardan beri beraber yaşamakta.
Tarihi MÖ 2000'li yıllara dayanan Borçka'da birçok kavim ve ulus yaşamıştır. 1921 yılında Gürcüler' den alınan yerleşim 1928 yılında ilçe olarak tanınmıştır.
Borçka'ya ilk geldiğinizde dikkatinizi çeken şey çevresinin sarp kayalıklar ve dağlarla çevrili olmasıdır. Çoruh vadisi bu bölgeyi ikiye ayırmıştır dolayısı ile bölgede tarım yapmaya elverişli ovalar bulunmamakta.
Erzurum'dan başlayan Çoruh nehri burada debisi yüksek dereler ile birleşip Gürcistan topraklarına geçer. Bu kadar hırçın olmasının göstergesi belki de bu coğrafyanın yapısıdır. Tamamı neredeyse ormanlarla kaplı bölge tarım arazilerini açmak maksatlı yapılan yanlış kesimler sebebi ile ciddi bir yok ediliş süreci yaşamaktadır.
Borçka'ya gelmişken en doğalından yöresel lezzetleri tatmadan olmaz . Borçka'nın yöresel lezzetleri ise Ginkal, Su Böreği, Garşo, Gaviçi, Çimur, Kete, Kada, Mısır Ekmeği, Pileki Ekmeği, Hamsili Ekmek, Silor, Kaymaklı Börek, Lokum, Bişi, Ev Makarnası, Cevizli ve Fındıklı Börek, Nişoşlu Çorbası, Beyaz Lahana Çorbası, Gemdimalı Çorbası, Kesme, Çinçar Çorbası, Motrella, Lapurçen, Puçuko, Karalahana Yemeği, Çinçar Yemeği, Kinzili Taze Fasulye, Karalahana Sarması, Çarğala Yemeği, Taze Fasulye Kızartması, Hamsili Pilav, Turşulu Pilav, Hamsi Buğulama, Yatık Döner, Kuymak, Mıhlama, Dügmeç, Çılbır, Kaygana, Sığen, Nağiço, Kavrulmuş Zeytin, Cevizli ve Fındıklı Cacık, Borandır.
Ağzının tadını bilenler için ilçe merkezinde bu yemekleri tadabileceğiniz mekanlar bulunmaktadır.
Borçka'dan yaklaşık 27 km uzaklıkta bulunan Karagöl'e ulaştığınızda hissedeceğiniz ilk şey huzur ve dinginlik olacaktır. Çam ormanlarının arasında muhteşem görüntüsü ile bir tabiat harikası sizi beklemekte.
Karagöl, bir heyelan gölüdür ve 19.yüzyıl başlarında, bugünkü “Klaskur (Aralık) Yaylasının yakınlarındaki bir tepenin heyelan sonucu Klaskur (Aralık) Deresi’nin önünü kapatmasıyla oluşmuştur.
Her mevsim farklı renk tonlarını yakalayabileceğiniz bu bölge özellikle fotoğrafçı dostlarıma tavsiye edebileceğim çeşitlilikte endemik bitki türlerine, doğal ve yaban hayatına ev sahipliği yapmakta.
Milli park statüsünde bulunan ve koruma altında olan gölün denizden yüksekliği 1550 metre olup çevresi yaklaşık olarak 2400 metre civarıdır. En derin noktası ise 25 metre olarak ölçülmüştür.
Aralık, Atanoğlu ve Karşıköy köyleri sınırları içerisindeki gölü kuş bakışı gören ve yaz aylarında kullanılan Heba ve Aralık-Atanoğlu Yaylaları yer almaktadır. Bu noktalardan rahatlıkla görüntü almak şansımız vardır. Özellikle kamp yapmayı sevenler, karavanla seyahat etmekten keyif alanlar için Karagöl en güzel noktalardan bir tanesidir.
Yoğun yağış alan bir bölge olduğu için erozyona maruz kalan Karagöl için en büyük sıkıntı bu süreç sonunda dolma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasıdır.
1933 yılında Erzurum'dan yola çıkıp ozan arkadaşı olan Aşık Efkari'
![](https://static.wixstatic.com/media/f5acb8_938fa4241b5d41c890418c571f5353d9~mv2.jpg/v1/fill/w_980,h_649,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/f5acb8_938fa4241b5d41c890418c571f5353d9~mv2.jpg)
yi görmeye gelen Cumhuriyet şairi Behçet Kemal Çağlar Artvin hakkında ; Göğe komşu topraklar benzetmesini yaparken ne kadarda doğu söylemiş. Bu Dağlara ve zor coğrafya'ya inat yaşamaya devam eden kent ve ilçe gezginlerin durak noktası olmayı sürdürecektir.
Comments