top of page

Altın Plaklar..

cokgezenhk

Voyager ve Altın Plakları

Bu aralar tarihte bugün konusuna fazlaca takılmaya başladım. Günlere ve yapılanlara ya da olaylara baktıkça geçmişin, günümüze göre çok daha üretken ve olumlu olduğunu düşünüyorum. Bilim ve üretim bugünün sınırlarını çok öncesinden belirlemiş gibi geliyor. 7 Mart 1979 tarihinde Voyager uzay sondası, Jüpiter ve Uranüs’ün Satürn gibi halkalara sahip olduğunu keşfetti. Voyager 1 Jüpiter’in 'in halkalı resimlerini dünyaya gönderdi. 5 Eylül 1977 tarihinde uzaya gönderilen Voyager uzay sondası 722 kg ağırlığında insansız bir uzay aracı. Şu anda hâlâ uzayda dolaşıyor. İnsanlık yok olsa dahi uzayda dolaşmaya devam edecek. Şu anda aktif aletleri bulunmakta ama 2030 civarı hiçbir donanımına güç veremeyecek durumda olacak ve irtibat kesilecek. Bu araştırma sondasının kardeşi sayılan Voyager 2 ise daha sonra uzaya gönderilmiş ve aynı misyonu sürdürmekte. Bu iki sonda bize güneş sistemi içinde bulunan bazı gezegenler hakkında görüntüler göndererek fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Peki aktif görevleri bitince uzay çöpü olarak mı dolaşacaklar boşlukta. Asla değil, kendileri dünyamız dışında başka canlıların olma olasılığı düşünüldüğü için bir mesaj kutusu görevi görmekte. İki aracın içinde altın plaklar bulunmakta ve yaklaşık 55 ülkenin dilinde sesli olarak selamlama yapılmış. Aynı zamanda 116 adet fotoğraf ve çizimde gönderilmiş durumda. Türkçe de bu dillerin içinde yer alıyor. Cornell Üniversitesi aynı zamanda söz konusu altın plağın içeriğini ve hazırlanmasını sağlayan kuruluş olmuş. Projenin başında ise Carl Sagan bulunmakta o dönemde. Aynı zamanda uzaya ilk mesaj gönderme programı olan Pieer’de bulunmuş bir araştırmacı. Sagan, üniversitenin Gezegensel Araştırmalar Laboratuvarı’nın başkanıyken, NASA’da görev alıyordu ve insanlığın uzaya resmî olarak göndereceği ilk mesajın detaylarını planlamıştı. Altın plak dememizin sebebi, plakların uzun çok yıllar bozulmadan kalabilmesi için saf altınla kaplanır. Kutuları ise uranyum izotopu ile kaplanır ve araçların gövdesine yerleştirilir. Bu kayıtların içerikleri ise şöyleydi. Kayıtlar, Birleşmiş Milletler adına konuşan Avustralyalı genel sekreterin dostluk içeren ses kaydıyla başlıyor. Kayıt “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak, Dünya gezegeninin hemen hemen tüm insanlarını temsil eden 147 üye devletten oluşan bir organizasyon olduğumuzu belirtmek istiyorum ve sizleri gezegen halkımız adına selamlıyorum. Güneş Sistemimizden evrene adım atıyoruz, sadece barış ve dostluk istiyoruz, çağrımıza cevap almak istiyoruz. Gezegenimizin ve onun sakinlerinin, bizi çevreleyen bu muazzam evrenin küçük bir parçası olduklarını biliyoruz. Bu adımı atmamız bir umut ve tevazu dolu” sözleri ile açılıyor. 55 ülkenin kendi sesinden selamlama var plaklarda, Türkçe ise “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız… Sabah şerifleriniz hayırlı olsun" şeklinde bir ses kaydı var. Konu biraz aceleye getirildiği için maalesef Türkçe konuşan değil ama telafuz edebilen birisi kullanılmış bu ses kaydında. Peter Ian Kuniholm isimli, ödüllü bir Cornell Üniversitesi arkeoloğu bu sözleri bizler için okumuş. Eğer sabah kavramı varsa uzaylı dostlarımızda yerinde bir selam olacağı gerçek bence. Konuşma dilleri arasında Antik Yunanca, Sümerce çeşitli Afrika yerli dilleri, Ermenice, Persçe ve insanlığın ortak dil denemelerinden birisi olan Esperanto bile bulunuyor. İnsan sesleri dışında hayvan sesleri doğaya ait sesler, kalp atışlarımız bir çocuk sesi, Carl Sagan’ın kahkahası araç ve alet sesleri kayıt altına alınmış. Plakların ön yüzünde ise çizim olarak ses kaydının nasıl başlatılacağı görülmekte. Bu ses kayıtlarının da bulunan ilginç nokta ise Carl Sagan’ın sonradan eşi olacak olan yakın çalışma arkadaşı Ann Druyan’ın ses kaydı bulunmakta. Yaklaşık 1 saat süren kayıtta, Ann Druyan dünya tarihi ve yaşamı anlatarak başlar. Genelde olan, şiddet ve fakirlik problemlerinle konuşmasında yer verir. Kaydın sonlarına doğru da aşık olmanın ne ifade ettiğini anlatır. Sagan ve Druyan bu proje kapsamında beraber çalışmış birbirlerine aşık olup 1981 yılında evlenmiş ve Sagan’ın ölüm tarihi olan 1996 yılına kadar beraber olmuşlardır. Bugün uzaya nasıl gideceğimizi kendi aramızda tartışarak çözemezken, uzaya bizden mesaj göndermek. Sanırım o tarih itibari ile çok daha naif ve insanca bir bakış açısı gerektiriyor olsa gerek. Gerçi bu altın plakların gönderilmesi sonra tartışma konusu olmuştur. NASA’nın başka ülkelerin onayını almadan uzaya dünya adına mesaj göndermesi ve dünyanın sözcülüğünü yapması. Sonuç ne olursa olsun bu iki uzay sondası insanlık bitse bile evrendeki yolculuklarını sürdürecekler. Şu anda bizden milyarlarca kilometre uzaklıkta bizim sesimizi fotoğraflarımızı taşıyarak üstelik. Bakarsınız yukardan birileri bir selam çakar günün birinde bizlere. Bizim kuşak neler gördü bunumu görmeyecek…


Bu yazı kisakisa.com da yayınlanmıştır.





5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sor Bana Pişmanmıyım?

Başlangıç; Hz İsa’nın yanına zina yaptığı iddia edilen bir kadın getirilir. Toplum kadının suçlarını kabul edip idam edilmesini ister....

Comments


bottom of page